4 Temmuz 2010 Pazar

Sevgi yumaklarına...


... Önce göklere çıktım; ayaklarım yerden kesildi. Ben budamaya çabaladıkça, rengarenk çaputlar bağladılar sakat dallarıma. Gelin gibi süslendim; yükseldikçe yükseldim. Her şeyimi paylaştım elimden geldiğince ve sonunda hiç bir şey kalmadı benden geriye. Soyulup soğana çevrilmiş bir ruh ve ardından o büyük sessizlik.

Büyük bir gürültü ile uyandım. Ben sözde bir fidanken bana su veren, onlarca insan, baltaları ellerinde küfürler savurarak, acımasızca darbeliyorlardı beni. Bu sefer farklıydı. Daha önce de dallarım kırılmıştı ama hastadır, buduyorlardır demiştim. Rengarenk çaputlarımın hiç biri yoktu artık.En çok da gölgemde serinleyenler üzdü beni. Vermeden almak isteyenler. Sadece lambamı okşayıp, dileklerini yerine getiren bana gülümserken, arkasında domates saklayanlar. Görmüyor musunuz? Yaralıyım. Ama hala çok sağlamım ve gülümsemeye devam edicem hepinize inat!

Her şey oldum belki ama hayatımda karanlık kabadayısı olmadım. Hep yüz yüze dövüştüm. Yiğidin hakkını teslim ettim yiğide, edebildiğimce. Şimdiki 'BEN'! Sıkılmadın mı b'olum aynı filmi izlemekten ? Sıcaktan bunalırsan da bi gölgeleneyim dersen ben burdayım, gel dile benden ne dilersen...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder